
Aldatmak Nedir?
Aldatmak, bireyin sevgilisi veya eşi dışındaki başka bir kişiyle yakınlaşması veya bağ kurması durumudur. Aldatma duygusal ya da cinsel olarak gerçekleşebilir. Bu durumda üçüncü bir kişiye karşı hissedilen özel, her türlü yakınlığı aldatma olarak nitelendirebiliriz. Yani aldatmanın gerçekleşmesi için cinsel birlikteliğin olması şart değildir.
Aldatmak Neden Olur?
Bireylerin birbirini aldatmasının birden fazla nedenleri olabilmektedir. İlişki içerisinde yaşanan ve çözüme ulaşmayan problemler, iletişim sorunları, duyguların veya heyecanın yitirilmesi ya da ilişkiden beklenileni alamama durumlarında insanlar, üçüncü bir kişiyle paylaşım arayışına girmektedirler. İlişkilerde aldatma durumunun yaşanmaması için, çiftlerin yaşanan anlık sorunlarını çözmeleri ve birbirlerine karşı her zaman dürüst ve açık olmaları pozitif bir etkendir.
Çoğu zaman partnerler, ilişkilerinden ayrılma cesareti gösteremezler. Gerek karşı tarafın üzülmemesi gerek de var olan ilişkilerinin düzeleceği umuduyla, ilişkilerini devam ettirirler. Ancak kendi iç dünyasında, ilişkiden kopuk bir şekilde devam eden bireyler zaman içerisinde partnerlerini aldatma eğilimi gösterebilir.
Bununla birlikte, ilişkileri veya evliliklerinde oldukça mutlu hisseden partnerler de aldatma eylemini gerçekleştirebilir. Bunun en belirgin sebebi ise, bireyin kendisi için yeni bir heyecan arama halidir. Bazen var olan ilişkinin ciddiyete doğru ilerlemesi bile, bireyleri tedirgin bir ruh haline sürüklediği için anlık bir kaçış olarak, aldatmaya yönelten sebepler arasında gösterilebilir.
Aldatılma Psikolojisi ile Nasıl Başa Çıkılır?
Aldatılma, kişinin hayatında hiç beklemediği bir anda başına gelen kötü bir kazaya benzetilebilir. Aldatıldığı öğrenen birey bir anda panikler ve ne düşüneceğini bilemez hale gelir. Bu panik halinde ise bireyin ilk ve en kolay yaptığı şey hemen kendini suçlamak olur. “Neden aldatıldım, bu neden benim başıma geldi?” gibi soruları kendine sorarak, kendi eksikleri üzerine yoğunlaşabilir. Hatta kendi kusurları üzerine öyle yoğunlaşır ki, “böyle davransaydım, oraya gitseydim aldatılmazdım” gibi cümlelerle kendisi ile bir savaşa girebilir. Zaman içerisinde bu düşüncelerin sonucunda bireyde özgüven kaybı gelişebilir. Belli bir süre geçtikten sonra dahi yeni bir ilişkiye başlamakta zorluk çekildiği görülebilir.
Aldatılma psikolojisi ile davranan birçok birey içine kapanabilir hatta bunu kimseyle paylaşmayabilir. Bu problemi içine atarak çözmeye çalışırken kendisini veya diğer insanları suçlamaya daha çok meylederek daha fazla üzüntü duyabilir.
Tüm bu sebeplerin ışığında, aldatıldığını öğrenen kişinin yalnızlığı tercih etmemesi ve bunu güvendiği insanlarla paylaşması daha doğru bir adım olacaktır. Evde yalnız kalıp, kendisini ve ilişkisini devamlı olarak gözden geçirmek yerine, yakın arkadaş ve çevresiyle sosyal aktivitelerde bulunması, bireyin yaşadığı travmayı daha kolay atlatmasını sağlayacaktır.
Yaşanılan bu sürecin sağlıklı bir şekilde atlatılabilmesi adına; psikoterapi tedavi yöntemleri, bireylerin özel yaşamına dair daha bilinçli, yapıcı ve yeni bir bakış açısı sunmaktadır. Terapide kişi, ilişkisi ve kendisiyle dair yüzleşmekten kaçındığı birçok şeyi yeniden gözlemleme fırsatı elde eder. Kendisi ve partnerinin hatalarına daha farklı pencereden bakar. Bu gözlem sonucunda birey, biten ilişkisine uzaktan bir göz ile bakmayı öğrenir ve farkındalık kazanır.
Aldatıldığını Öğrenen Kişi Nasıl Davranmalıdır?
Yalnız Değilsiniz
Aldatılan bireyler, bazen o anın yoğun üzüntüsünden dolayı bu olayın sadece kendi başlarına geldiği yanılgısına düşebilirler. Dolayısıyla bu aşamada, olayı kabullenmek oldukça önemlidir. Yaşanılan bu süreç ne kadar erken kabul edilirse, her şeyi sağlıklı bir şekilde geride bırakarak devam etmek bir o kadar daha az hasarlı olacaktır.
Sakinliğinizi Koruyun
Aldatıldığını öğrenen bireyler bu süreçte oldukça gergin bir ruh halinde olmaları sebebiyle, fevri davranarak hızlı kararlar alabilirler. Ancak bu aşamada sakinliği korumak sonradan pişman olunacak bazı davranışların da önüne geçmektedir. Hem ilişkinin gidişatı hem de aldatılmanın yarattığı olumsuz etkiyi en aza indirmek açısından serinkanlı davranmak oldukça önem bir adım olacaktır.
Kendinizi Yargılmayın
Aldatılma psikolojisini yaşayan bireylerin ilk yaptığı hatalardan biri de kendi kendilerini suçlamalarıdır. Oysaki bu suçlamaların her biri oldukça yararsızdır. Birey bu süreçte, kendi kusurlarına odaklanmak yerine, ilişkisini ve partnerinin tüm davranışlarını baştan sonra yeniden gözden geçirebilir.
Yüzleşin
Aldatılmanın etkisiyle bireyler, kendi içine kapanarak kendisini hayattan soyutlayabilir. Partneriyle karşılıklı gelerek, bu durumu konuşmaktan kaçınabilir ya da partnerinden tamamen kaçabilir. Oysaki, bu durum aldatılma psikolojisi üzerinde çok yararlı değildir. Birey, aldattığını düşündüğü partneriyle karşı karşıya gelmeli, duygu ve düşüncelerini net bir şekilde paylaşmalıdır.
Danışmanlık Almaktan Çekinmeyin
Unutulmamalıdır ki, psikoterapi seanslarında hiçbir hekim, danışanını yargılamaz. Danışanına kendi öz kişiliği çerçevesinde, ilişkisine yeniden bakabilme olanağı tanır. Duygusal ilişkilerde görmezden gelinen birçok şeyi, seanslarda bireyler yeniden farkeder ve tarafsız bir şekilde değerlendirme fırsatı bulur. Aldatılma psikolojisinin tek başına üstesinden gelemeyen bireyler için, psikoterapi seansları oldukça tedavi edicidir.
Aldatma ve aldatılma psikolojisi tedavisi İstanbul lokasyonunda ve yüz yüze psikoterapi seansı oluşturmak için 0552 446 86 00 ile bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Image by DCStudio on Freepik