Cinsel yönelim ve cinsel kimlik problemleri 16 Mar 2023

Cinsel kimlik, biyolojik cinsiyetten farklı olarak bireyin kendisini nasıl tanımladığıyla ilgili bir kavramdır. Doğuştan gen yoluyla kazandığımız bir cinsiyet olmakla beraber, bizim bu aşamada kendimizi nasıl tanımladığımız tamamen bize ait bir cinsel kimliği oluşturur.

Cinsel Yönelim ve Cinsel Kimlik Nedir?

Her insanın bir cinsiyeti olduğu gibi, taşıdığı cinsel kimliği de tamamen farklı özellikleri içerisinde barındırabilir. Cinsel yönelim ise cinsel kimlikten tamamen farklı bir kavramdır. Bireyin cinsel yönelimi, romantik ve cinsel olarak hangi cinsiyetlere kendini daha yakın hissettiğiyle alakalıdır. Bireyin cinsiyeti ne olursa olsun, duygusal yakınlığını hangi cinsle kurmaya daha eğilim gösteriyorsa, bu o bireyin cinsel yönelimi hakkında bize ipuçları verir.

Özetlemek gerekirse, cinsel kimlik bizim doğuştan kazandığımız genetik özellikler sonucu veya bizim kendi içsel dürtülerimiz sonucu belirlenebilir. Ancak cinsel yönelim, bireylerin daha çok içsel arzuları ve deneyimleri sonucu belirgin bir noktaya varabilir.

Cinsel Kimlik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Ergenlik çağına gelen bireyler fizyolojik gelişimlerini büyük oranda tamamlarlar. Bu süreçten sonra gerçekleşen ilk cinsel deneyim sonucunda cinsel kimlik oluşmuş olur. Ancak bireyler zaman içerisinde biyolojik kimliklerine karşıt olarak, kendilerini hem psikolojik hem de ruhsal anlamda daha farklı bir konuma yerleştirebilir. Transseksüalite yani “Karşıtcinsellik” olarak adlandırdığımız bu durum, bireylerin kendini ait olduğu cinsiyet özelliklerinden tamamen uzakta veya kopuk hissetmesi halidir. Bu belirtiler, bireyin çocukluk yaşlarından itibaren gözlenmeye başlanır. Kendi cinsel organını benimsememe ve tamamen karşı cinsin göründüğü ve davrandığı şekillerde olma çabası içine girme hali olarak açıklanabilir.

Böyle bir ruh haliyle büyüyen çocuklar, kendilerini toplumdan dışlanmış olarak hissedebilirler. Olmak veya yaşamak istedikleri bir yaşam modelini sürdüremedikleri için, zaman içerisinde depresyon ve anksiyete gibi çeşitli ruhsal rahatsızlıklar görülebilir.

Küçük yaşlarda hissedilmeye başlanan cinsel kimlik bozukluğu belirtileri aşağıdaki maddelerle gösterilebilir:

  • Karşı cinsiyetle güçlü bir bağ kurma ve sürekli bir şekilde onu taklit etme isteği.
  • Karşı cinsiyetten olma isteğini ısrarlı bir şekilde yakın çevreyle paylaşmak.
  • Taşıdığı cinsiyetten memnun olmama hali ve cinsiyetini engellenemez bir şekilde değiştirme isteği.
  • Erkek çocuğun cinsel kimlik bozukluğu kız kıyafetleri giyme isteğinden, kız çocuğunki de erkek kıyafetleri giymesinden anlaşılabilir.
  • Ağırlıklı olarak karşı cinsin oynadığı oyunlarda oynama ve ortamlarında bulunmayı istemek.

Cinsel Kimlik Bozukluğu Olan Çocuklara Yaklaşım Nasıl Olmalıdır?

Cinsel kimlik problemi yaşayan çocuklar, kendi içlerinde büyük bir ruhsal çatışma yaşayabilirler. Bu durumların daha agresif ya da depresif olmalarını tetikleyebilir. Ailelerin yaklaşımları bu aşamada oldukça önemlidir. Yargılayıcı ve oldukça sert bir profille yaklaşan ebeveynler, çocuklarının git gide daha çok içlerine kapanmasına ve sosyal hayatlarından uzaklaşmasına neden olabilir. Bu sürecin devamında, cinsel kimlik bozukluğu yaşayan çocuk daha çok kaygı ve stresli bir ruh haline bürünebilir. Bu noktada aileler her ne koşulda olursa olsun, çocuklarıyla daha pozitif bir iletişim dönemi geçirmelidirler. Çocuğun yeterince dinlendiğini ve anlaşıldığını bilmesi, hissetmesi onun ileriki yaşlarda daha özgüvenli bir birey olmasını sağlayacaktır. Her koşulda sevildiğini hisseden bir çocuk, bu süreci çok daha rahat bir şekilde tamamlayacaktır.

Ergenlerde Cinsel Kimlik Bozukluğu Tedavisi Nasıl Olmalıdır?

Ergenlik çağındaki çocuklar, hayatlarının en hassas ve bazen de en içine kapanık dönemlerini yansıtır. İşte bu sebeple ‘cinsel kimlik bozukluğu’ tanısının doğru konması büyük önem taşımaktadır. Özellikle erken tanı ile başlamak, tedavinin daha etkin ve başarılı olmasını sağlar. Çocuk kendi iç dünyasında yaşadığı çelişkileri, ileride daha büyük ruhsal rahatsızlar yaşamadan profesyonel bir destek yoluyla çözüme kavuşturmuş olur. Günümüzde gerek toplum baskısı gerek de aileden çekinme ve korkma endişesiyle birçok birey, bunu kendi kendine çözmeye arayışına girebilir.

Ancak, çocuklar işaretleri bize kolayca gösterir. Önemli olan bizim bu işaretleri aldığımızda verdiğimiz tepkilerdir. İnkar etmek ya da görmüyormuş gibi davranmak, çocukların daha karmaşık bir sürece girmelerine sebebiyet verebilir. Tüm bu sebeplerden dolayı, zamanını çok geçirmeden profesyonel destek almanız oldukça önemlidir.

Cinsel kimlik bozuklukları, kişilerin olmak ve yaşamak istedikleri cinsel kimliğe sahip olması ile bir çözüm bulabilir. Birey, önce yaşamak istediği cinsel kimliğin deneyimlerini yaşayarak tecrübe etmelidir. Bu deneyimler, onun gerekten ne istediğini anlama ve kendi cinsel kimliğini yeniden kazanma konusunda ona bir hayli destek olacaktır. Sonrasında olmak istediği cinsiyete kavuşması için gerekli hormon tedavisinin başlaması ve en sonunda gerekli cinsel organların oluşturularak cerrahi bir ameliyatla tedavinin tamamlanması hedeflenir.

Cinsel kimlik bozukluğu yaşayan bireyler, yakın çevrelerine ve ailelerine bu durumdan bahsetmekten özellikle kaçınabilirler. Tam da bu noktada, bireyin psikoterapi desteği alması yargılanma ve dışlanma korkusu yaşamadan, problemlerini çözebilme yolunda en etkin tedavi yöntemini keşfetmelerine önayak olacaktır.

Image by Freepik