
1960 yılından itibaren Alman Prof. Dr. Nossrat Peseschkian tarafından geliştirilen Pozitif Psikoterapi, bugün 76’dan fazla ülkede kabul görmektedir.
Pozitif psikoterapi, bireylerin duygu ve davranışlarını olumlu bir yapıya dönüştürmek için uygulanan bir tedavi yöntemidir. Pozitif psikoterapiye göre, tüm insanlar dünyaya iyi huylu ve nitelikli olarak gözlerini açmışlardır. Bu tedavi doğrultusunda, bir birey psikolojik rahatsızlık taşıyorsa, bunu tedavi edebilmenin yolu yine ancak olumlu bakış açısının kazandırılması ile mümkündür. Tüm insanlara doğuştan gelen beceri ve üstün özelliklerin ortaya çıkarılmasını savunan tedavinin özünde psikolojinin temel prensipleri yer alır. Ayrıca, bireysel, aile ya da grup terapisi olarak da uygulanabilmektedir.
Pozitif Psikoterapi Kimlere Uygulanır?
Pozitif psikoterapi, bazı zihinsel sağlık sorunlarına yardımcı olmanın yanında, depresyon ve kaygı bozukluğunun tedavi edilmesinde kullanılmaktadır. Ayrıca oldukça hassas bir yapıya sahip olan bireylerde dayanıklılık oluşturmak ve genel psikolojik durumu iyileştirmek adına da tercih edilmektedir. Özetlemek gerekirse, pozitif psikolojiden yararlanmak için ruhsal bir hastalığın varlığı şart değildir. Bu tedavinin odak noktası, insanların mümkün olabildiğinde iyi hissetmelerini sağlamak ve genel zihinsel sağlığın daha da artırılmasına yönelik yapılan çalışmalardan oluşmaktadır.
Pozitif Psikoterapi Prensipleri Nelerdir?
Pozitif psikoterapi umut, denge ve danışmanlık olmak üzere 3 prensip üzerine kuruludur.
Umut: Umut prensibindeki inanca göre her insanda bazı temel beceri ve yetenekler zaten bulunur. Bu beceriler birincil ve ikincil olarak 2 grupta incelenir. Birincil gruptaki beceriler, sevgi, güven ve tensellik iken, ikinci gruptaki beceriler ise başarı, adalet ve devamlılık gibi kavramları ifade etmektedir. Özellikle, birincil grupta yer alan becerilerin, herkeste olması gereken temel ihtiyaçlar olduğu kabul edilip, bu becerilerin pozitif bakış açısı kazanma yolunda olumlu bir etkiye sahip olduğu somut bir şekilde ortaya konur.
Denge: Denge modeline göre insan yaşam alanı 4 gruba ayrılır. Bunlar; beden-sağlık, iş-başarı, gelecek -fanteziler ve bağlantılar- ilişkiler. Birey, yaşamında bir travma ya da bir sorunla karşılaştığında bununla mücadele edebilmek için bu alandan birini kullanarak bazı tepkiler gösterir. Bazıları tamamen yalnızlığı seçip kendi iç dünyasına yönelebilir, ya da kendini tamamen daha fazla çalışmaya adayabilir veya daha fazla sosyalleşmeyi tercih edebilir. Denge prensibine göre, bireylerin yaşam kalitesini koruyabilmesi için 4 gruba aynı oranda özen göstermeleri gerekir. Pozitif psikoterapinin buradaki amacı, bireylerin denge prensibini uygulayabilmesi için ihtiyaç duyduğu yol haritasını belirlemektir.
Danışmanlık: Terapist ve danışan arasındaki ilişki sürecinin takip edilmesi ve diğer iki prensibin de uygulanmasını sağlamaya yöneliktir.
Pozitif Psikoterapi Teknikleri
Pozitif psikoterapide, 2 adet terapi modeli uygulanmaktadır. Bu terapiler, terapistin seçtiği uygulama metoduna göre değişmektedir. Seligman ve Peseschkiyen terapilerin uygulandığı pozitif psikoterapi aşamaları aşağıdaki gibidir.
1. Seligman Terapi Modeli
Seligman terapi modelinde, danışana uygulayabileceği ve birbirini takip eden çeşitli ev ödevleri verilir.
- Danışana Pozitif Psikoterapi hakkında detaylı bir bilgi aktarımı yapılır.
- Danışanın sahip olduğu güçlü yönler ortaya çıkarılır ve mutluluğun yönleri üzerine karşılıklı bir tartışma yapılır.
- Var olan güçlü yönlerin, olumlu duyguların artması üzerinde nasıl bir görev üstleneceği üzerine çalışmalar yapılır.
- Geçmişte yaşanmış iyi ve kötü anların, danışanda bıraktığı etkileri tartışılır.
- Bireyde bağışlama ve minnettarlık duygularının geliştirilmesi için seanslar düzenlenir.
- Bireye ‘memnuniyet’ kavramı üzerine farkındalık kazandırılır. Bireyin, başarılı olmak için çok fazla hırslı olması gereken yerde, ‘yeterli derecede iyi’ olması konusunda bir beceri edinmesi hedeflenir.
- İyimserlik ve umut üzerine çalışmalar yapılır. Örneğin, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak; olumsuz bir olayın arkasından yaşanmış olumlu deneyimlere odaklanmak ve bununla beraber pozitif bir bakış açısını kazanmak.
- Gerektiğinde aile üyeleri terapiye dahil edilebilir. Danışanın güçlü yönlerinin, aile üyeleri tarafından belirlenmesi amaçlanır.
- Bireyin hayatına keyif ve zevk katacak aktiviteler dahil edilir.
2. Peseschkiyen Terapi Modeli
Bu terapide, terapistin de desteği ile danışanın kendi kendisine yardım etmesi konusunda bilinç kazanması hedeflenir.
- Bireyde iz bırakan tüm olumsuz deneyimler ortaya çıkarılır. Yaşanmış olumlu deneyimlerin, olumsuz deneyimlerden farkı ve etkisi üzerine derin bir gözlem çalışması yapılır.
- Geçmişte yaşanan tüm olayların bugünkü yaşam üzerindeki etkileri belirlenir.
- Aile, arkadaşlar ve diğer kurulan sosyal ilişkilerin güçlü yönleri ortaya çıkarılır. Birey kendi kendine nasıl yardım etmesi gerektiğini öğrenir.
- Yaşamın tüm alanlarındaki olumsuz durumları veya hisleri açıkça ifade edebilme yeteneği kazandırılır.
- Geleceğe yönelik yeni ve pozitif bir düşünce yapısının kazandırılması hedeflenir.
Image by DCStudio on Freepik