
Bireylerin yaşadığı ani ölüm, kazalar, cinsel istismar vakaları, taciz, tecavüz, ölümcül hastalıklar, boşanma ya da ayrılık gibi olaylar stres bozukluğu yaratmaktadır. Bu tip travmalar sonrasında birçok insan gündelik hayatındaki normal yaşamına dönmekte zorlanabilir. Ancak aradan aylar ya da yıllar geçmiş olmasına rağmen birey sosyal, iş veya özel yaşamına dönmekte güçlük çekiyorsa burada, travma sonrası stres bozukluğundan söz etmemiz daha doğru bir tanım olacaktır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?
Travma sonrası stres bozukluğu, nadiren de olsa aylar ya da yıllar sonra kendisini gösterebilir. Özellikle, çocukluk döneminde maruz kalınan fiziksel istismar ve mutsuz aile ortamı, ilerleyen yaşlarda en sık rastlanan stres bozukluğu nedenleri arasında gösterilebilir.
Rahatsızlık, her durumda bireyin normal yaşantısına müdahale ederek, sağlıklı kararlar almasını engeller ve günlük yaşamında mutsuz ve depresif bir ruh haline girmesine sebebiyet verir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri
Rahatsızlığı yaşayan kişilerde bu belirtiler, travma geçmişleri veya karakter özelliklerine göre değişiklik gösterse de bu belirtileri bazı gruplara ayırarak inceleyebiliriz.
1. Yeniden yaşama ve hatırlama: Birey yaşadığı olaya ait izleri günlük hayatına sıklıkla taşımaktadır. Sık görülen kabuslar, bireyin yaşanılan travmatik olayı anımsatan en küçük ayrıntılara bile verdiği aşırı duygusal tepkiler ya da travmatik olayın her an yeniden gerçekleşmesinden duyulan büyük korku ile gündelik hayatın büyük ölçüde kısıtlanması olarak açıklayabiliriz.
2. Aşırı uyarılma (daima tetikte hissetmek, kolay duyulan öfke): Birey yaşadığı stres bozukluğu durumunda, her an birçok duruma karşı kolayca öfke duyabilir bir ruh halindedir. Aşırı sinirli ve saldırgan ruh hali, ani tepkiler vermek ve kendini an her tehlikedeymiş gibi hissetmesi kontrol altına alamadığı bir ruhsal sıkıntının belirtilerini göstermektedir.
3. Kaçınma ve sosyal hayattan kopmak: Bireyin travmatik olayın gerçekleştiği yerden ya da ona bu olayı hatırlatan faaliyetlerden uzaklaşması durumudur. Bireyler bu kaçınma sonrası, sosyal veya iş yaşamına odaklanama sorun yaşayabilirler. Zamanla içe dönük ve insanlardan uzak bir yaşama adapte olmaya oldukça eğilim gösterirler.
4. Bireyin kendisine zarar veren alışkanlıklar edinmesi: Birey yaşadığı bazı travmalar sonucu kendini suçlamaya veya cezalandırmaya oldukça yakındır. Bununla beraber aşırı alkol veya uyuşturucu kullanımı görülmektedir.
5.Gelecek kaygısı ve yaşam olan bağlılığın zedelenmesi: Bazı vakalarda hayattan ve günlük rutininden gittikçe uzaklaşan bireyler yoğun bir gelecek kaygısı yaşamaktadır. Gelecekle pozitif bakış açısı geliştirmekte zorlanırlar. Yaşama olan bağlılığın zedelenmesi durumlarında intihar düşüncesi tetiklenebilir. Bu bireylerin özellikle yakın arkadaşları veya ailelerinden destek alarak, mutlaka bir psikoterapi uzmanından randevu alması gerekmektedir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nasıl Geçer?
Yaşanılan travmatik olayların sonrasında, bazı bireyler kendi sosyal çevrelerinden ya da ailelerinden destek alarak bu sürecinden üstesinden gelebilseler de bazı bireyler profesyonel bir desteğe ihtiyaç duyabilirler. Özellikle birey yaşadığı bu stresli olay neticesinde, kendisini bir hayli sorumlu, zayıf ya da mutsuz hissediyorsa ve bu ruh hali aylar geçmesine rağmen bir iyileşme göstermediyse profesyonel bir destek alınması oldukça önemlidir.
Bazı travmatik olaylar sonrasında, birey kendini yalnız, başarısız ya da dışlanmış hisseder. Sosyal veya iş yaşamından uzaklaşılması durumunda, alkol ya da uyuşturucu bağımlılığına yönelme gözlemlenebilir. Tüm bu sebeplerden dolayı, çok fazla vakit kaybetmeden sorunun üzerine gidilmesi ve tedavi edilmesi gerekmektedir. Rahatsızlığın tedavisi, bireyin tüm hayat kalitesinin büyük ve pozitif bir oranda gelişmesini sağlayacaktır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Tedavisi
Tedavi yöntemi, tamamen kişilere özgü geliştirilmesi gereken bir süreci içermektedir. Tedavinin asıl amacı, bireyin kendi yaşam düzeni içerisinde, tüm duyguları ve endişeleri üzerinde sağlıklı bir karar mekanizması kazanmasını hedeflemektedir. Problem yaşayan kişilerde izlenmesi gereken ilk tedavi yöntemi, psikoterapidir. Bununla birlikte, ihtiyaç görülmesi halinde ilaç tedavisi ile de desteklenebilir.
Bireyin yaşadığı travma sonrası geliştirdiği, negatif inançları ve düşünce kalıplarını gidermeye yardımcı olan bilişsel terapi yöntemi, tüm bu duyguları yakından tanımamıza ve anlamamıza yardımcı olur. Özellikle bilişsel terapinin içerisinde kullanılan ‘maruz kalma tedavisi’ bireyin yaşadığı travma anıyla yeniden ve daha bilinçli bir şekilde yüzleşmesine olanak getirir. Tam da bu noktada birey, artık yaşadığı tüm negatif durum veya duygularla baş etmesini daha etkin bir şekilde öğrenebilir.
“Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme” yani EMDR tedavisi de tedavide kullanılan ve oldukça başarılı sonuçlar sağladığımız yöntemlerinden biridir. Geçmişte yaşanan travmatik olayı yeniden tecrübe ederek anlamak, hastanın şimdiki zamanda tedavisini gerçekleştirmek ve gelecek için edindiği bilgilerle hastaya yeni bir yol haritası sunmak, bu tedavinin temel aşamaları arasında yer almaktadır.
Bireyin stresle başa çıkma becerisini geliştirmeye yardım eden psikoterapi tedavi yöntemleri, bireysel veya grup terapisi seansları şeklinde yapılabilir. Özellikle grup terapileri, benzer travmaları yaşayan kişileri bir arada toplayarak, onlara hem gözlem yapma hem de yalnız olmadıklarını anlatabilme yönüyle, bireylere farklı bakış açıları kazandırabilir. Her tedavi yöntemi hem kişilerin kendi isteği hem de ihtiyaçlarına göre şekillenebilir. Aynı tedavi sürecinde hem bireysel hem de grup terapi seanslarına katılmak da birçok birey için oldukça fayda sağlayan tedavi metotları arasındadır.
Tedavide antidepresanlar veya anti-anksiyete ilaçları tercih edilebilir. Bireyin, travma sonrası edindiği depresyon ve kaygı bozukluğu belirtileri ile başa çıkmasını kolaylaştıran antidepresanlar yaşanılan uyku düzensizliklerinin giderilmesine yardımcı olabilir. Bu ilaçların hem başlangıç hem de bırakma aşamalarının, mutlaka bir hekim kontrolünde gerçekleşmesi oldukça önemlidir.
Image by Freepik